Kanaat Anlayışı Nedir? Yetinmenin İncelikli Sanatı Üzerine İtiraf edeyim: “Biraz daha” tuzağına ben de düşüyorum. Daha fazla bildirim, daha fazla cihaz, daha fazla başarı… Ama sonra mutfağın tezgâhına bir fincan çay bırakıyor, derin bir nefes alıyorum ve şu soruya geri dönüyorum: Kanaat anlayışı nedir? Bazen hayatın en ileri adımı, bir adım geri çekilip “Bu kadarı güzel” diyebilmekten geçiyor. Gel, bu kadim kavramın izini birlikte sürelim; geçmişte nereden geldi, bugün bize nasıl dokunuyor, yarın neye dönüşebilir? Kanaat Anlayışı: Tanım ve Çerçeve Kanaat; sahip olduklarımızla yetinme, ihtiyacın sınırını gözeterek ölçülülük içinde yaşama ve şükrü hayatın merkezine alma tutumudur. Ne tamamen vazgeçiştir ne…
Yorum BırakKategori: Makaleler
Sabiha Gökçen Pendik Hangi Otobüs Gider? Geçmişten Günümüze Bir Toplumsal Dönüşüm Analizi Geçmişi Anlamak: Sabiha Gökçen Havalimanı ve Pendik Bir tarihçi olarak, geçmişi anlamanın, günümüze dair daha derin bir kavrayış geliştirmemizi sağladığını sıkça gözlemliyorum. Geçmişin izlerini bugünde görmek, toplumsal dönüşümlerin nasıl şekillendiğini daha iyi anlamamıza yardımcı olur. Pendik’in önemli bir parçası olan Sabiha Gökçen Havalimanı da, bu türden bir dönüşümün simgesi haline gelmiştir. İstanbul’un Asya yakasında yer alan bu havalimanı, sadece ulaşım açısından değil, aynı zamanda bölgedeki toplumsal ve ekonomik değişimlerin bir yansıması olarak da önemli bir yere sahiptir. Geçmişten bugüne Pendik’te yaşanan gelişmeleri incelediğimizde, bir zamanlar daha sakin ve…
Yorum BırakRebap Hangi Çalgıdır? Ekonomi Perspektifinden Bir Analiz Bir ekonomist olarak, çoğu zaman karşılaştığım temel sorunlardan biri kaynakların sınırlılığı ve insanların bu sınırlı kaynakları nasıl dağıttığıdır. Ekonomi, esasen seçimlerin sonuçlarını anlamakla ilgilidir. Hangi ürün ya da hizmete daha fazla yatırım yapmalıyız? Hangi kaynakları daha verimli kullanabiliriz? Bu sorular sadece tüketim malları ya da finansal yatırımlar için geçerli değildir; kültürel unsurlar ve sanat da bu sınırlı kaynakların dağıtımında önemli bir rol oynamaktadır. Bugün, ekonomik bakış açısıyla inceleyeceğimiz konu, müziksel bir çalgı olan rebap. Rebap, halk müziğinde sıklıkla rastlanan, kökeni Orta Asya’ya dayanan ve çok çeşitli kültürlerde farklı biçimlerde yer alan bir çalgıdır.…
Yorum BırakOptometrist Nedir, Nasıl Olunur? Görme Gücünden İktidar Gücüne Siyaset Bilimsel Bir Analiz Görmek… İnsanlık tarihi boyunca yalnızca bir duyusal deneyim değil, aynı zamanda bir iktidar biçimi olmuştur. Bir siyaset bilimci olarak, gözlemlemenin, denetlemenin ve “görülmenin” toplumsal düzenin en temel unsurlarından biri olduğunu düşünürüm. Optometrist kavramı, tıpta göz sağlığıyla ilgilenen bir uzmanı tanımlarken, politik anlamda “görme yetisini düzenleyen otorite”nin sembolü haline gelir. Çünkü kim neyi, nasıl gördüğünü belirleyebilirse, o aynı zamanda “hakikatin” sınırlarını da çizer. Bu yazıda, optometrist nedir, nasıl olunur? sorusuna yalnızca mesleki değil, siyasal bir mercekten bakacağız. Göz sağlığı ile toplumsal güç dengeleri arasındaki şaşırtıcı benzerlikleri inceleyerek, “görme”nin hem…
Yorum BırakToplumsal Görünürlüğün Perdesi: Opak Projektör Nedir? Bir sosyolog olarak toplumun dinamiklerini gözlemlediğimde, bazı kavramların yalnızca teknik anlamlarıyla değil, aynı zamanda simgesel yankılarıyla da derin bir etki yarattığını fark ederim. “Opak projektör” ifadesi, yüzeyde basit bir teknoloji terimi gibi görünür. Ancak bu kavram, toplumsal yapıların bireyleri nasıl görünür veya görünmez kıldığını, kimlerin sahnede olduğunu, kimlerin karanlıkta bırakıldığını anlatan güçlü bir metafora dönüşebilir. Opak projektör, toplumun kendine tuttuğu bir ışık gibidir: Seçici, yönlendirilmiş ve çoğu zaman ideolojik. Toplumsal Yapılar ve Görünürlük Politikası Toplum, bireylerin davranışlarını, kimliklerini ve ilişkilerini şekillendiren karmaşık bir ağdır. Bu ağ, normlar ve değerlerle örülmüştür. “Opak projektör” burada bir…
Yorum BırakHücre Zarının Dışında Ne Var? Güç, Toplum ve Görünmeyen İktidarın Anatomisi Giriş: Bir siyaset bilimcinin mikroskobu Hücre zarının dışında ne var? sorusu ilk bakışta biyolojiye ait gibi görünür. Oysa bir siyaset bilimci için bu soru, toplumsal düzenin sınırlarını, iktidarın nüfuz alanlarını ve bireyin görünmez duvarlarını sorgulamanın bir metaforudur. Hücre zarı, hem korur hem sınırlar; tıpkı devletin, ideolojinin ve kurumların birey üzerindeki etkisi gibi. Dışarıda ne olduğu kadar, içeriyi nasıl tanımladığımız da belirleyicidir. Bir hücre nasıl ki dış çevresiyle iletişim kurmadan yaşayamazsa, toplum da güç ilişkilerini yeniden üretmeden var olamaz. Güç ilişkileri: Zarın geçirgenliği Michel Foucault’nun tanımladığı biçimiyle güç, sadece baskı…
Yorum BırakKalp Ameliyatında Kaburga Kesilir mi? Bir Kalbin Yolculuğu Üzerinden Hayata Dokunan Hikâye Bazı sorular vardır ki cevabı sadece tıbbi bir bilgi değildir; içinde korku, umut, sevgi ve dayanışma barındırır. Bugün sana bir hikâye anlatmak istiyorum… Kalbinin sesini dinleyerek birbirine tutunan insanların hikâyesini. Belki de bu satırları okurken kendi kalp yolculuğunu hatırlayacaksın. Belki bir yakınını… Ama emin ol, bu hikâye hepimizin kalbinde bir iz bırakacak. Bir Ameliyatın Eşiğinde: Elif ve Cem’in Hikâyesi Elif, kırk yaşında, hayatı boyunca başkalarının dertlerine çare olmaya çalışan, kalbiyle düşünen bir kadındı. İnsanlarla bağ kurmayı, onların acılarını anlamayı bir görev gibi görürdü. Eşi Cem ise mühendis; çözüm…
Yorum BırakGübre Böceği Ne İşe Yarar? Felsefi Bir Bakış Giriş: Varlığın En Küçük Halkasında Anlam Arayışı Bir filozofun gözünden bakıldığında, doğadaki en küçük canlı bile varlık üzerine derin düşüncelerin kapısını aralar. Gübre böceği, ilk bakışta sıradan bir canlı gibi görünür; ama onun toprağı dönüştürme gücü, doğanın etik, epistemolojik ve ontolojik düzenini anlamamızda eşsiz bir rol oynar. Bu küçük canlı, çürümüş olanı yeniden yaşama döndürür. Bu yönüyle, varlık ve yokluk arasındaki sınırda, bir tür “doğal arabulucu”dur. Bu yazıda, gübre böceği ne işe yarar? sorusuna yalnızca biyolojik bir açıklama getirmeyeceğiz; aynı zamanda onun doğadaki varlığını, etik, epistemolojik ve ontolojik çerçevelerde tartışacağız. Çünkü gübre…
Yorum BırakGöz Önüne Almak mı Bulundurmak mı? Ekonomik Kararların Görünmeyen Dengesi Bir ekonomist olarak sık sık aynı temel gerçekle yüzleşirim: kaynaklar sınırlıdır, ama insan ihtiyaçları sınırsızdır. Bu basit gerçek, her ekonomik sistemin ve bireysel kararın arkasında yatan itici güçtür. Ekonomi, aslında bir “tercihler bilimi”dir; neyi seçeceğimiz kadar, neleri feda etmeye razı olduğumuzla ilgilidir. Bu noktada şu soru önem kazanır: Karar verirken bir şeyi göz önüne almak mı, yoksa onu bulundurmak mı daha değerlidir? Bu fark, yalnızca kelimeler arasındaki semantik bir ayrım değildir; piyasa davranışlarından yatırım stratejilerine, hatta ulusal refah politikalarına kadar uzanan derin bir ekonomik anlam taşır. Piyasa Dinamikleri: Göz Önüne…
Yorum BırakKıt Kaynaklar, Büyük Seçimler: Ekonomik Perspektiften Evlilik Türleri Bir ekonomist için hayat, sonsuz isteklerle sınırlı kaynakların kesiştiği bir kararlar bütünüdür. İnsan davranışlarını şekillendiren bu kıtlık ilkesi, yalnızca üretim ve tüketim süreçlerinde değil, sosyal kurumlarda da kendini gösterir. Evlilik de bu bağlamda, bireylerin duygusal, finansal ve toplumsal kaynaklarını nasıl yöneteceğine dair stratejik bir karardır. Her evlilik türü, tıpkı farklı ekonomik modeller gibi, kendi maliyet-fayda dengesini, risk profilini ve sürdürülebilirlik yapısını içinde barındırır. Evlilik Türleri Ekonomik Bir Tercih Olarak Ekonomik açıdan bakıldığında evlilik, iki bireyin “ortak yaşam piyasasında” yaptığı bir birleşme anlaşmasıdır. Bu anlaşmanın biçimi, içinde bulunduğu toplumun ekonomik yapısı, gelir dağılımı,…
Yorum Bırak