Bilgi Üniversitesi Karşılaştırmalı Edebiyat Hangi Kampüste? Küresel ve Yerel Perspektiflerden Bir Bakış Bir konuyu anlamanın en iyi yollarından biri, ona farklı pencerelerden bakmaktır. Eğitim dünyası da bundan farklı değildir. Özellikle edebiyat gibi hem tarihsel hem kültürel hem de düşünsel derinliği olan bir alanda okumayı planlıyorsanız, sadece ders içeriklerini değil, bulunduğunuz ortamı da merak edersiniz. İşte bu yazıda, “Bilgi Üniversitesi Karşılaştırmalı Edebiyat bölümü hangi kampüste?” sorusunun cevabını sadece mekânsal bir bilgi olarak değil, küresel ve yerel etkileriyle birlikte ele alıyoruz. Gelin, birlikte bu yolculuğa çıkalım. — İstanbul Bilgi Üniversitesi ve Akademik Vizyonu İstanbul Bilgi Üniversitesi, Türkiye’nin en yenilikçi ve uluslararası odaklı…
Yorum BırakKategori: Makaleler
Arabanın Kaputu Ne Demek? Geleceğin Mobilitesinde Basit Bir Parçadan Fazlası mı? “Arabanın kaputu ne demek?” diye sorduğunuzda belki kulağa sıradan bir otomobil terimi gibi gelir. Ancak gelin birlikte düşünelim: Bu metal parça, geleceğin mobil dünyasında çok daha derin anlamlar taşıyabilir mi? Bugün motoru koruyan bir kapak gibi görünen kaput, yarının teknolojilerinde güvenlikten yapay zekâya, çevre bilincinden insan-makine etkileşimine kadar uzanan yepyeni bir sembol haline gelebilir. Hazırsanız, bu küçük detayı geleceğin yollarına taşıyalım. — Arabanın Kaputu: Geçmişten Geleceğe Evrilen Bir Parça Kaput, klasik tanımıyla aracın ön kısmında motoru, elektronik sistemleri ve hayati bileşenleri dış etkenlerden koruyan bir kapağı ifade eder. Ancak…
8 Yorum81 İlde En Az Hangi Harf Bulunur? Türkiye’nin Coğrafyasında Dilin İzleri Bir tarihçi olarak, her dönemin ve her kültürün izlerini yalnızca büyük olaylarla değil, günlük hayatın basit ama derinlemesine kök salmış öğeleriyle de bulmak mümkündür. Coğrafi isimler, kelimelerin geçmişiyle geleceği arasında bir köprü kurar. Bugün, Türkiye’nin 81 ilini incelediğimizde, her ildeki harflerin farklı kombinasyonlarla yer aldığını fark ederiz. Fakat en az hangi harfin bulunuyor olması, sadece dilsel bir merak konusu değil, aynı zamanda toplumların geçmişiyle olan bağlarının bir yansımasıdır. Geçmişten bugüne olan süreçte, Türkiye’nin coğrafi yapısındaki değişikliklerin, göçlerin ve kültürel etkileşimlerin harfler üzerinden nasıl şekillendiğine dair derinlemesine bir bakış açısı…
Yorum BırakLefke ve Lefkoşa Aynı mı? Tarihsel Kırılmalar ve Kimliklerin Ayrışan Yolları Bir tarihçi olarak geçmişi anlamak, yalnızca tarihin tozlu sayfalarını karıştırmak değil; bugünün anlamını geçmişte aramaktır. Her yerleşim birimi, her şehir ya da kasaba, kendi tarihsel serüveninde bir kimlik kazanır. Lefke ve Lefkoşa da bu anlamda sıklıkla birbirine karıştırılan ama tarihsel, kültürel ve toplumsal olarak birbirinden farklı iki mekândır. “Lefke ve Lefkoşa aynı mı?” sorusu, aslında yalnızca bir coğrafya sorusu değildir; bu soru, Kıbrıs’ın tarih boyunca geçirdiği dönüşümlerin, toplumsal hafızanın ve kimliklerin nasıl şekillendiğini anlamak için bir kapıdır. Tarihin Başlangıç Noktası: Lefke ve Lefkoşa’nın Ayrı Kökleri Lefke, Kuzey Kıbrıs’ın batısında,…
Yorum BırakHeyelan da İnsan Etkisi Var Mıdır? Toplumsal Yapıların Derin İzleri Birçok bilim dalı, doğanın insan üzerindeki etkilerini incelediği gibi, aynı şekilde insanın doğa üzerindeki etkilerini de araştırır. Heyelanlar, bir doğal felaket olarak sıkça karşılaştığımız, toprağın ani bir şekilde kayması sonucu oluşan olaylardır. Ancak, bu olgunun yalnızca doğanın bir arızası olarak kabul edilmesi, olayın tüm dinamiklerini anlamamıza engel olabilir. İnsan, doğayla ilişkisini bazen bilinçli olarak şekillendirirken bazen de bu ilişkiyi toplumsal yapılar aracılığıyla dolaylı yoldan etkiler. Peki, bu toplumsal yapılar heyelan gibi doğal olaylara nasıl etki eder? Bir araştırmacı olarak, insan ile doğa arasındaki bu etkileşimi incelemeye başladığımda, toplumsal yapıların ve…
Yorum Bırak“Helalin Var” Ne Anlama Gelir? Toplumsal Kodlar, Duygusal Bağlar ve Ahlaki Meşruiyetin Sosyolojisi Toplumların dili, yalnızca iletişim aracı değildir; aynı zamanda değerlerin, rollerin ve ilişkilerin taşıyıcısıdır. “Helalin var” ifadesi de bunun en belirgin örneklerinden biridir. Bir araştırmacı olarak bireylerin davranışlarını toplumsal normlarla birlikte anlamaya çalıştığımda, bu tür deyimlerin aslında birer sosyolojik belge olduğunu fark ederim. Çünkü bir toplumun dili, onun ahlak anlayışını, cinsiyet rollerini ve kültürel örgüsünü yansıtır. “Helalin var” cümlesi, yüzeyde bir sahiplik ya da dini meşruiyet bildirimi gibi görünse de, derininde toplumsal düzenin korunmasına yönelik sembolik bir ifadedir. Bu yazıda, bu ifadenin kökenini, anlam katmanlarını ve günümüz toplumsal…
Yorum BırakSuriye’de Ne Kadar Nüfus Kaldı? Gerçek Rakama Yaklaşmanın Zorluğu Suriye’nin nüfusunu sorduğunuzda, aslında tek bir rakam değil, üst üste binen birkaç hikâyeyi soruyorsunuz: ülke içinde kalanlar, komşu ülkelere sığınanlar, Avrupa’ya ve dünyaya dağılanlar, geri dönmeyi deneyenler… On dördüncü yılın sonunda, rakamlar sadece istatistik değil; evini barkını, mahallesini, geleceğini yeniden kurmaya çalışan milyonların nabzı. Bu yazıyı bir masa başında değil, sanki bir arkadaş meclisinde konuşuyormuşuz gibi yazıyorum; çünkü konu resmî tabloların soğukluğundan daha fazlası. Her sayı, elektrik kesintilerinde karanlıkta doğan çocukların, sınır kapılarında uzayan kuyrukların, yeniden açılan bir bakkalın ilk fişinin hikâyesiyle beraber geliyor. Kısa Cevap (Ama Basite Sığmaz): Ülke İçinde…
Yorum BırakHaberleşme Genel Müdürlüğü ve Ekonomik Etkileri: Kaynakların Seçimi ve Toplumsal Refah Ekonomist Perspektifinden Kaynak Seçimi ve Sonuçları Ekonomi, sınırlı kaynakların sınırsız ihtiyaçlarla nasıl eşleştirileceğini araştıran bir disiplindir. Kaynakların seçimleri, her birey için olduğu gibi toplumlar için de önemli sonuçlar doğurur. Ekonomistlerin sürekli olarak dikkatle incelediği bu seçimler, devletin ekonomi üzerindeki etkilerini anlamada önemli bir rol oynar. Bu bağlamda, Haberleşme Genel Müdürlüğü (HGM) gibi devlet kurumlarının işlevleri, piyasa dinamikleri, bireysel kararlar ve toplumsal refah açısından büyük bir öneme sahiptir. HGM, yalnızca telekomünikasyon altyapısını düzenlemekle kalmaz, aynı zamanda ekonomi üzerinde geniş çaplı etkiler yaratır. Haberleşme Genel Müdürlüğü’nün Rolü ve Faaliyetleri Haberleşme Genel…
Yorum BırakDolmalık Fıstığın Adı Ne? Küçük Bir Malzemenin Büyük Psikolojisi Bir psikolog olarak, insanların davranışlarını incelerken en sıradan görünen şeylerin bile ne kadar derin anlamlar taşıyabildiğine her zaman şaşırmışımdır. Dolmalık fıstık meselesi de böyle: mutfakta bir dolmanın içinde eriyip giden küçücük bir fıstık tanesi, aslında insan zihninin anlam arayışıyla ilgilidir. Peki neden biri “çam fıstığı” derken diğeri “dolmalık fıstık” der? Neden bir malzemenin ismi, duygusal bir çağrışım yaratabilir? Bu yazı, o küçücük fıstığın insan psikolojisindeki yerini sorgulayan bir denemedir. İsim ve Kimlik: Fıstığın Adını Koymak İsim, sadece bir etiketten ibaret değildir. Bilişsel psikoloji bize gösterir ki, bir şeyi adlandırmak onu zihinsel…
Yorum BırakKapı Kolları Neden Yapılır? Sadece Açıp Kapatmak İçin mi, Yoksa İnsanlığın Gizli Kahramanları mı? Hiç düşündünüz mü, kapı kolları neden var? “Açmak için işte” deyip geçmeyin hemen… Çünkü bu mütevazı küçük icat, medeniyetin ayakta kalmasının gizli mimarlarından biri olabilir. Düşünün: Kapı kolları olmasaydı her gün kapıya kafa atarak içeri girmek zorunda kalırdık. Ya da sabah işe geç kaldığınızda, kapıyı dişinizle açmaya çalışırken aynada kendi hayatınızı sorgulardınız. Kısacası, kapı kolları sadece bir metal parçası değil; sosyal hayatımızın, ilişkilerimizin ve hatta evliliklerimizin gizli kahramanıdır! Kapı Kolu: İnsanlığın “Aç-Kapa” Mucizesi Öncelikle temel konudan başlayalım: Kapı kolu, evet, bir kapıyı açmamız için var. Ama…
Yorum Bırak