Optometrist Nedir, Nasıl Olunur? Görme Gücünden İktidar Gücüne Siyaset Bilimsel Bir Analiz
Görmek… İnsanlık tarihi boyunca yalnızca bir duyusal deneyim değil, aynı zamanda bir iktidar biçimi olmuştur. Bir siyaset bilimci olarak, gözlemlemenin, denetlemenin ve “görülmenin” toplumsal düzenin en temel unsurlarından biri olduğunu düşünürüm. Optometrist kavramı, tıpta göz sağlığıyla ilgilenen bir uzmanı tanımlarken, politik anlamda “görme yetisini düzenleyen otorite”nin sembolü haline gelir. Çünkü kim neyi, nasıl gördüğünü belirleyebilirse, o aynı zamanda “hakikatin” sınırlarını da çizer.
Bu yazıda, optometrist nedir, nasıl olunur? sorusuna yalnızca mesleki değil, siyasal bir mercekten bakacağız. Göz sağlığı ile toplumsal güç dengeleri arasındaki şaşırtıcı benzerlikleri inceleyerek, “görme”nin hem bireysel hem de kurumsal bir iktidar pratiği olduğunu tartışacağız.
Optometrist Kimdir? Göz Sağlığı ve Görme Politikası
Tıpta optometrist, görme kusurlarını ölçen, lens ya da gözlük reçete eden, göz sağlığını korumaya yönelik önlemler geliştiren uzmandır. Ancak siyaset bilimi açısından baktığımızda, optometrist toplumsal “görme biçimlerini” düzenleyen figürdür.
Bir optometrist nasıl bireyin gözündeki bulanıklığı gideriyorsa, bir siyasetçi ya da entelektüel de toplumun algısındaki bulanıklığı temizlemeye çalışır. Fakat bu süreç, her zaman nötr değildir. Hangi gerçeklerin “netleştirileceği” ve hangilerinin “bulanık bırakılacağı” tamamen ideolojik tercihlerle ilgilidir. Tıpkı bir optometristin hangi merceği kullanacağına karar vermesi gibi, siyasi iktidar da toplumun hangi gerçekliği görmesini isteyeceğine karar verir.
Kurumlar, İdeoloji ve Görme Üzerine Bir Analiz
Toplumsal düzen, bir anlamda dev bir göz sistemidir. Devlet, medya, eğitim ve sağlık kurumları bu sistemin “optik sinirleri” gibi çalışır. Her biri bilgiyi farklı biçimlerde işler, kırar ve yönlendirir.
Bir ideoloji, toplumun bakış açısını biçimlendiren görünmez bir lenstir. Liberalizm bireye “özgür görme hakkı” tanırken, otoriter rejimler “tek tip bir bakış açısı” dayatır. Optometristin amacı bireysel netliktir; iktidarın amacı ise kolektif yönlendirme. Bu noktada “nasıl gördüğümüz” artık kişisel bir mesele olmaktan çıkar, siyasal bir kimlik haline gelir.
Peki sizce, modern demokrasilerde gerçekten kendi gözlerimizle mi görüyoruz, yoksa bir ideolojik mercekten mi bakıyoruz?
Erkeklerin Güç Odaklı, Kadınların Katılım Odaklı Bakışı
Toplumsal cinsiyet rolleri, “görme”nin siyasal boyutunda da kendini gösterir. Erkeklerin tarihsel olarak iktidar yapılarında konumlanması, onların görme biçimini stratejik ve güç odaklı hale getirmiştir. Onlar sistemin işleyişini analiz eder, kurumları yönetir, merceği hangi yöne çevireceklerine karar verirler.
Kadınlar ise genellikle dışlayıcı güç yapılarına değil, demokratik katılım ve toplumsal etkileşim ağlarına odaklanır. Kadın bakışı, “kim görüyor”dan çok “birlikte nasıl görüyoruz?” sorusunu öne çıkarır. Bu fark, siyasetin gözlüğünü değiştiren en temel dönüşümlerden biridir. Çünkü iktidar sadece görenin değil, aynı zamanda görüleni anlamlandıranın da elindedir.
Bugün siyasal alanda kadın optometristlerin sayısının artması, yalnızca tıp alanında değil, metaforik anlamda da “toplumsal görme biçimlerinin demokratikleşmesi” anlamına gelir. Kadın bakışı, toplumsal bulanıklığı şeffaflığa dönüştürür.
Optometrist Olmak: Mesleki ve Siyasal Yolculuk
Optometrist nasıl olunur? sorusu, yüzeyde oldukça teknik bir cevaba sahiptir. Üniversitelerin optometri veya göz sağlığı bölümlerinde lisans eğitimi alınır, ardından staj ve klinik uygulamalarla uzmanlaşma süreci tamamlanır. Ancak bu süreç aynı zamanda bir “bilgi iktidarı” sürecidir.
Her uzmanlık alanı, kendi bilgi alanını korur. Tıp, bilginin denetimini elinde tutarak kendi otoritesini kurar. Bu bağlamda, optometrist olmak, yalnızca görmeyi düzeltmek değil, “görmeyi tanımlama yetkisine” sahip olmaktır.
Siyaset bilimi açısından, bir vatandaşın da bu süreci geçmesi gerekir: eleştirel düşünmeyi öğrenmek, ideolojik mercekleri tanımak, kendi görüş açısını bağımsız biçimde inşa etmek. Kısacası, herkes kendi iç dünyasının optometristi olmalıdır.
Sonuç: Görmenin İktidarı ve Vatandaşın Sorumluluğu
Optometrist olmak, yalnızca bir meslek değil, aynı zamanda bir siyasal bilinç biçimidir. Çünkü her “görme” eylemi, bir iktidar ilişkisini içerir. Gözlük camını değiştirmek, bazen rejimi değiştirmek kadar derin bir dönüşümdür.
Vatandaşlık, sadece oy vermek değil, aynı zamanda görme biçimlerini sorgulamaktır. Peki siz, toplumun hangi merceğinden bakıyorsunuz? Gerçeği gerçekten görüyor musunuz, yoksa birilerinin size gösterdiği yansımayı mı izliyorsunuz?
Görmek sadece bir fizyolojik yetenek değil, bir politik eylemdir. O halde, her birimiz kendi optometristimiz olmayı öğrenmeli; bulanık ideolojiler yerine net bir toplumsal vizyon geliştirmeliyiz.